İnsanların öncelikle Kur’an’ı okumaları gerekir. Hele Müslüman’ım diyen insanın Kur’an’ı okumaması anlaşılır bir şey değildir. Kastettiğimiz Kur’an’ın manasını okumaktır. Elbette aslı üzere Arapça da okunur ve büyük sevaptır. Ama mutlaka manasını da bilmek zorundayız. Türkçe bilenler Türkçesini başka dili bilenler de o dilde manalarını okumalıdır. Arapça bilenler için ayrıca başka dilde okumaları şart değildir. Unutmayın ki, Kur’an, “okunacak kitap” veya “okunması gereken kitap” anlamındadır. Öncelikle belirtelim ki, bu bir meal çalışması değildir. Ayetlerin Türkçe açıklamasıdır. Mümkün olduğu kadar da bu açıklamayı kısa tuttuk. Yalnız bazı ayetleri biraz uzunca açıklamak gerekti. O ayetler de o şekilde açıklandı. Açıklanan Kur’an ayetlerinin daha iyi anlaşılması için diğer ayetlerin de manaları göz önünde tutularak yanlış anlaşılmaya meydan verilmemeye çalışıldı. Bu açıklamalarda az da olsa hadis ve Ehl-i Sünnet görüşleri de vardır. Kur’an konularının hepsinin bir arada toplanıp okunması, o konu hakkında sağlıklı bir bilgiye ulaşılmasının ön şartıdır. Yoksa bir ayet mealini ileri sürüp diğerlerinden habersiz olma, o konu hakkında sağlıklı bilgiye ulaşmamızı engeller. Yıllarca Müslümanların arasında bu eksik bilgilenmeden, ayrı görüşlerin ortaya çıktığına şahit olmuşuzdur. Bu eksikliği bir nebze gidermişsek kendimizi mutlu addedeceğiz.